when the chips are down
k.d. müşkül durumda, sıkışık/kritik anda, başı dara gelince.
kasadaki ve bankadaki nakit
yararlanmak, kâr sağlamak, faydalı/kârlı hale getirmek.
bir fırsat yakalayıp onu mali bir avantaja dönüştürmek
Verb
kayden tahsil edilmiş para
bankanın kendi binasında bulundurduğu tüm para
kasa da parası olmak
Verb
nakit halinde para sigortası
Noun
kasadan sorumlu olmak
Verb
paraya çevirme, (tasarruf bonosunu vb.) bozdurma.
Noun
(US) nakit kefalet yatırmak
Verb
nakdî veya aynî olarak
Adverb
peşin ödeme şartları
Noun
ayni veya nakdi
Adjective
nakit yerine
Adverb, Accounting
nakit para yerine
Adverb, Accounting
alacakları tahsil etmek
Verb
alacaklarını toplamak
Verb
birine para havale etmek
Verb
pazarlanabilir kıymetli kâğıtlar
Noun
nakit olarak ödenen ücret